03 Ocak 2018, 14:42 - Anasayfa // Konuk Kalem Haberi yazdır
Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzu dinlendiren yerler vardır: parklar, piknik yerleri, luna parklar, kütüphaneler ve kıraathaneler gibi.
Bu cumadan sonra çarşıya indim, bu kıraathane, şimdilerde kahvehane olan bir çay yerine. İki tanıdık mahallelim ve karşılarında bir mahalle (köy) muhtarı olan masaya oturdum. Selamlaştık.
Önlerindeki yerel gazetedeki haberlerden bahsediyorlar, meclisin kısa oturumundan, parti toplantılarından, başkan seçimlerinden, aile piknikteki düğünü ve yüzme havuzu inşasını falan ve doğalgazı da konuşuyorlardı. Bu arada bana söz yönelttiler: Faat, sen bilirsin, tapucusun, bu pikniğe yapılan inşaatlar doğru mu? Ne işimiz var o dere yatağında? Şu Kalemizin arkasına veya Tuz gölümüzün kıyısına ne yapılsa daha iyi değil miydi?.. gibi sorular sordular.
Tabi bu gibi konuşmalar buralarda-kahvelerde- günlük olduğu hepimizin malumudur.
-Aile piknik yeri, umuma ait bir alan, dedim. Kadastroca mera olarak sınırlandırılmış bir yerdir. Tapu sicilinde MERA olarak sınırlıdır. Meralar devletin hüküm tasarrufu altında olup umuma aittir. Özel veya tüzel kişilikler bir çıkar, gelir elde etmek veya o meradaki, her türlü biten nebattan, taştan, topraktan kendi yararına izinsiz faydalanamaz. Meranın statüsü, meralık vasfı, ilgili bakanlık veya milli emlakca değiştirilmeden, tahsis de yapılmadan, kendi düşüncenize uygun olarak tasarruf edemezsiniz… !
Dinleyenlerim, bu durumları :Senin bunlar kitaplarda kalır Fuat, adamlar yıllarca meraları söktüler, kendi çıkarlarına hem belediyeler, hem de insanlar kullanıyorlar.. diyerek elini kolunu salladılar.
- Bana niye soruyorsunuz? Madem biliyorsunuz, bu böyle devam ediyor? Yapılan hizmet yasalmış veya değilmiş, bunu hangi insanımız araştırılması için ilgili makama bildiriyor? Ben de sen de bihaber, sonra böyle dedikodusunu yaparız.
Sesi olmayan masadaki muhtarımız söze karıştı: Arkadaşlar sizler şehirli olarak böyle derseniz hiç bir şey yapamazsınız, çünkü çekememezlik var ya, işte o bizleri birbirimize düşürür. Bak ne güzel doğalgaz geldi. geçmişte barajımız yapıldı, sular bol bol akıyor. Böyle olunca neye şükretmiyoruz. Daha önce kaç senedir şu Koçhisar, hangi hizmeti aldı?
Bir diğer mahallelim de: Tamam iyi dersin muhtar da sen hiç ilçeyi geziyor musun? Bu ilçede bir belediye hizmeti var mı yok mu, kalb kanaatıyla gördün mü? Sokaklar, caddeler daralmış ve çöplüğe dönüşmüş, iki insan yan yana gidemiyor, oto park desen hiç yok, her yer taksi parkı olmuş. Allah etmeye bir sokak yangını falan olsa hepsi kül olur, ne itfaiye girebilir söndürmeye ve de su veya insan bulabilirsin. Öyle birkaç işyeri açılışında konuşmakla, yama yapmakla hizmet verilmiş olmaz kanaatındayım. Bak gazete ne diyor, mecliste çarşı esnafı konuşulmuş, kaldırımı hakkında, ayrıca şu ruhsatı iptal edilen düğün salonu var ya belediye orada toplantı düzenliyor, şahsa düğün ruhsatı yok diye düğün yaptırmıyor ve satışa çıkarılıyor amma orada parti namına belediyece toplantı yapılıp görüşmeler oluyor, diye yazıyor gazeteler, oku, muhtar bunları da.
Masa konuşması böyle devam ediyordu, kahvecilerin değişmez malayani sözleridir bunlar. Ezelden ebede giden paralel bir yaşam süreci gibi.
4 Ocak 2018
Yönetici tarafından yazılan bu haber, 815 defa okunmuştur.
YORUM YAZ

Diğer Konuk Kalem Haberleri
Tümü
Üretim ve karşılığı (2)...
SON YORUMLANANLAR
-
Sözlü mülakat sınavı sonuçlandı
Hastanedeki geçici işçiler kadroya alındı...
-
Çok Gücüme Gitti!
Geçtiğimiz günlerde gündem, en azından duyarlı insanların gü
-
Muhtar Kargın'dan park açıklaması
Muhtar Kargın'dan park açıklaması...
-
Recep Yücel için anma
Recep Yücel için anma
-
TOKİ'de cinayet
Ertuğrul Öcalan vurularak öldürüldü...
ilancomtr
Yıldırım İnşaat
Tekin İnşaat
Çotanak Unlu Mamülleri
