02 Ekim 2019,?14:14 -?Anasayfa | Yazarlar Haberi yazdır
Sağlık ülkemizde ve İlçemizde daha çok olumsuzluklarıyla gündemden düşmeyen bir konu.
Son günlerde Sayıştay raporlarına göre milyonlarca liralık SGK vurgunundan bahsediliyor.
Benzer usulsüzlüklerin-yolsuzlukların ?ehir Hastanelerinde de olduğu yapılmayan tedavinin yapılmış gibi, kullanılmayan ilaç ve sağlık gereçlerinin kullanılmış gibi gösterildiğine vurgu yapılıyor.
Basındaki haberlere göre SGK vurgunun bazıları şöyle:
BA? DÖNMESİNE SEZARYEN
Hastalara vertigo ve üst solunum yolları enfeksiyonu gibi tanılar konulmasına rağmen, SGK’ya özel hastanelerde pahalı bir işlem olan sezaryen ve normal doğum işlemi olarak fatura kesildiği belirlendi. Ameliyatlarda kullanılan malzeme miktarıyla kuruma faturalandırılan miktarlar arasında büyük farklar olduğu ortaya çıkarıldı.
Örneğin, Ortopedi ve Travmatoloji branşında ameliyat bilgilerinde bir hasta için 1 adet Femoral Stem kullanıldığı belirtilmiş olmasına rağmen faturaya 48 adet yazıldığı, böylece SGK’ya 2 bin 215 TL yerine 106 bin TL fatura kesildiği tespit edildi.
Yine başka bir örnekte bir hasta için 2 adet diz primer tibial komponent kullanıldığı belirtilmiş olmasına rağmen 48 adet malzemenin faturalandırıldığı, bin 387 TL yerine 66 bin TL ödeme çıkarıldığı anlaşıldı.
ÖLÜLERE SA?LIK HİZMETİ
Vefat eden hastalara ölümünden sonra sağlık hizmeti ve ilaç faturası kesildiği tespit edilirken 2018 yılında bu şekilde 411 sigortalı için SGK’ya 956 bin liralık ödeme çıkartıldığı öğrenildi.
TATİLDEKİ DOKTORDAN CERRAHİ MÜDAHALE
Özel hastanelerde çalışan doktorların doğum izni, hastalık veya geçici iş göremezlik ödeneği aldığı tarihlerde, aynı zamanda görevle oldukları sağlık tesislerinde ameliyat – muayene yapmış gibi SGK’ya 2 milyon 634 bin liralık fatura kesildi. Yine aynı şekilde yatarak tedavi gören doktorların ameliyata girdiğini veya muayene yaptığını öne süren özel sağlık kurumları SGK’dan 3 milyon 742 bin lira haksız ödeme talep etti.
KANSER TE?HİSİNDE AYNI HASTA İÇİN İKİ ÖDEME
Devlet hastanelerinin onkoloji servisinde tedavisi başlatılan 16 bin 424 hasta için, takip eden 10 gün içerisinde, özel hastanede de muayene açıldı ve bu nedenle SGK iki ödeme yaptı.
Bu örnek sağlıktaki sorunların bir bölümü.
Bir başka bölümü ise; kişiye yeterli sağlık hizmetinin sunulamaması ya da hastanın bu hizmeti alamaması.
Ak Parti iktidarının övünç kaynaklarından biri de “sağlıkta devrim? iddiaları. Bunun göstergesi ise ?ehir Hastaneleri Uygulaması.
Bu iddia ne kadar doğru?
Başkentimiz Ankara’da hizmete açılan ve şehir merkezindeki bir çok devlet hastanesi kapatılarak bünyesine taşınan ?ehir Hastanesi yeterli hizmeti sunabiliyor mu?
* Kapatılıp ?ehir Hastanesi bünyesine dahil edilen devlet hastanelerinin yatak sayıları büyük oranda düşürüldü.
* ?ehir hastanesi’ne ve ihtiyaç duyulan servise ulaşabilmek çok uzun süre alıyor ve bu da hastanın sağlığını riske sokuyor. Aynı sıkıntı servisler arasındaki ulaşımda da görülüyor.
* Acil tetkikler ve operasyonlar için aylar sonrasına randevu veriliyor ve bu durumdaki hastalar, özel hastanelere yönelmek zorunda kalıyor.
Bunlar hasta ve yakınlarının şikayetlerinden küçük bir bölüm.
İlçemizde sağlık hizmetinin sunulmasına yönelik sorunların ne olduğunu da hasta ve yakınlarının ağzından dinleyelim:
* Uzman branşlarındaki doktorların sık sık değişmesi, çoğunluğunun geçici ve kısa süreli gelen doktorlardan oluşması,
* Hasta yoğunluğu çok olan polikliniklerde tek doktorun olması, kuyrukların uzaması, hasta muayenesi için yeterli zamanın ayrılmayışı,
* Hasta ve yakınının yönlendirilmesiyle ilgili bir görevlinin olmayışı, bu yüzden sık sık tartışma ve olumsuzluklar yaşanması,
* Aile hekimliklerinde sürekli ilaç kullanmak zorunda olan hastalara ve özellikle yaşlılara reçete yazdırma sırasında gereken hoşgörü ve kolaylığın gösterilmemesi,
* Acil servislerde bilhassa akşam saatlerinden sonra meydana gelen yoğunluk nedeniyle yaşanan kargaşanın önüne geçilmesi için gerekli önlemin alınmaması vb.
?ehir Hastanelerinden beklenen verimin alınamayışı, taşra hastanelerinde kadrosuzluk nedeniyle yeterli sağlık hizmetinin sunulamayışına karşın vatandaş ne yapmalı? Sorusunun cevabı çok kolay:
İsteyen, istediği hizmeti daha kolay ve hızlı bir şekilde özel hastanelerden alabilir, diyeceğiz ama bunun anlamı; ekonomik gücün varsa yaşa, yoksa başına gelebilecek her musibeti tevekkülle karşıla ve “bu da benim kaderim, başa gelen çekilir!? diyerek “iki iyilikten bir iyilik? diye Allah’a yalvar.
??? 3 Ekim 2019
YORUM YAZ

Yazara ait diğer köşe yazıları
YAZARLAR
-
MUSTAFA YÜCEL
Mustafa Yücel yazılarına bir süre ara verdi
SON YORUMLANANLAR
-
Ticaret Odası'ndan açıklama
Ticaret Odası'ndan açıklama...
-
82 yaşında yaşamını yitirdi
82 yaşında yaşamını yitirdi...
-
Projede ilk adım atıldı
Projede ilk adım atıldı...
-
Ankara’da ?ereflikoçhisar Rüzgarı Esecek
Ankara’da ?ereflikoçhisar Rüzgarı Esecek...
-
Olayla ilgili bir kişi tutuklandı
Olayla ilgili bir kişi tutuklandı...
EN ÇOK TIKLANANLAR
-
Kaza E-90 Karayolunda meydana geldi
Kaza E-90 Karayolunda meydana geldi...
-
Vefat Edenler / 24 Eylül 2020
Vefat Edenler / 24 Eylül 2020...
-
82 yaşında yaşamını yitirdi
82 yaşında yaşamını yitirdi...
-
Etkinliğe ilgi yoğundu
Etkinliğe ilgi yoğundu...
-
Yusuf Özdemir'den açıklama
Yusuf Özdemir'den açıklama...
ilancomtr
Emekçioğlu

?.K.YEM

Tekin İnşaat

Yıldırım İnşaat

Hazır beton
Muammer'in Yeri

tezgahi söyle ayarlamislar,müsterilerin cogu tasradan geliyorlar,önce erkek prf.Dr. muayene ediyor 700 tl.ikinci muyane bayan Prf. yapiyor 600 tl. ama parayi giriste gencbir bayan aliyor.is bitimi resebsiyonda parayi Alan hanim erkek prf a bir bir teslim ediyor.
muayene hanenin duvarinda asili olan vergi levhasina baktim ve telefonunla cektim,verdigi vergi en azi asgari ücret gibibir günd,ortalama 20 ile 30 civarinda hasta geliyor,25 gün calisiyorlar,resebsiyonda calisan bayan asgariücret ve sigorta pirimiyle calistigini bana söyledi.bu arada yurdisind kaldigimi söyleyince erkek prf.benimle konustu bir cay ikram etti.
bu cok Okumus prf.rin mayane hanesi ile Ankara vergi kontrol dairesinin arasi cokta uzak degil.bunun gibi binlercesi var herkesinde haberi var.vergi ödemek bir ahlak meselesi diyorum.