12 ?ubat 2020,?13:19 -?Anasayfa | Yazarlar Haberi yazdır
Kaldırım ve Kayacık Tuz İşletmeleri, kamu bünyesinde iken İlçemiz için adeta altın yumurtlayan bir tavuk gibiydi.
İki işletmede 500’ün üzerinde kişi istihdam ediliyor, çalışanlar ortalama iki bin lira aylık alıyordu.
Öyle ki; maaşların alındığı günlerde İlçede çarşı pazar dalgalanır, piyasaya yaklaşık 500 bin liraya yakın taze para girerdi.
İşletmeler sadece istihdam edilenler açısından değil, bu işletmelerden aldıkları ham tuzu yıkayıp kurutarak yurt geneline pazarlayan 30’un üzerindeki küçük işletmeler ve nakliye sektörü için de bir nimetti.
Bu işletmelerde yaklaşık 200 kişi istihdam ediliyor, taşıma sektöründeki vergi mükellefi olan 1500’e yakın nakliyeci bu işletmeler sayesinde yurt geneline sürekli tuz nakli yapıyordu.
Bu dönemlerde hükümetin ithalat-ihracat politikasındaki değişiklikle yurt dışından da tuz ithali yapılmaya başlandı ve özellikle trakya ve İstanbul’daki pazara fiyat ve nakliye avantajından dolayı ithalatçılar hakim olmaya başladı.
Tekel Genel Müdürlüğünün zararlarını tuz işletmelerinin geliriyle karşılama anlayışında olan yönetim, tuz fiyatında indirime yanaşmayınca İlçemiz tuz sektöründeki işletmelerin rekabet gücü kırılmaya başladı.
Aynı dönemlerde Tekel’e bağlı Kaldırım ve Kayacık Tuz İşletmeleriyle birlikte Yavşan Tuz İşletmesinin de özelleştirilmesine karar verildi.
İlçemizdeki tuz sektöründe yer alan işletmeler hiç değilse iki tuzladan birini almak için sayısız girişimlerde bulunsalar da bir bütün olarak hareket edemediler. Münferit olarak girenler ise (rekabet için tuz fiyatının düşmesi gerekir anlayışıyla) girdikleri ihaleden elleri boş döndüler ve sonuç olarak:
Kaldırım ve Kayacık tuz işletmeleri İlçe dışından kuruluşların eline geçti.
Tuz fiyatının ucuzlaması beklenirken iki üç katına çıktı.
İşçilerin kimi emekli edildi, kimileri ilçe dışından başka kurumlara nekledildi.
Her iki işletmede çalışanların sayısı 100-150 civarına, maaşları ise asgari ücret seviyesine düşürüldü.
İlçedeki küçük işletmeler birer ikişer kapanmaya başladı ve sayıları iki elin parmaklarından aza indi.
Olumsuzluk nakliye sektörünü de etkiledi ve günümüzde bu sektördeki vergi mükellefi sayısı 500’lere indi.
Bu gelişmelerin olumsuz etkilerinin görüldüğübir dönemde Maden İşleri Genel Müdürlüğü yeni 10 adet tuz üretim alanı açtı ve bunun her birini ihale yoluyla en çok fiyat verene devretti.
Yeni tuz üretim sahasının ikisini de İlçemiz müteşebbisleri aldı ve ihale bedelinin dışında milyonlarca liralık ek yatırım yaparak deneme üretimine başladı.
Üretim başarılıydı ama uzun süreli olmadı.
Devletin bir kuruluşunun bedeli karşılığı verdiği alanlarda, bir başka devlet kuruluşu üretim yapamazsınız dedi, değişik mahkemelerin farklı kararları ile ihale iptal edildi. Kiralayanların parası iade edildi, milyonlarca liralık ek yatırımla temin edilen üretim araç ve gereçleri çürümeye bırakıldı.
Tuz alanlarının açılmasından siyasi yarar sağlayan AKP iktidarı nedense kapatılması aşamasında sessiz kaldı.
Ve geldik günümüze:
2019 yerel seçimlerinde Millet İttifakının Belediye Başkan Adayı olan Ercan Ertürk Alıcıoğlu, adaylığıyla birlikte bu konuyu gündemine aldı ve sonrasında da ilgisini devam ettirdi.
Partilerin ilçe temsilcileriyle, oda başkanlarıyla, belediye başkanıyla görüştü. Bazı milletvekilleriyle temasa geçti. Bir ortak metin hazırlandı ve imza altına alındı.
Konunun TBMM’de de dile getirilmesi ve Türkiye gündeminde yer almasının sağlanması amaçlanıyordu.
Geçtiğimiz Çarşamba günü İYİ Parti Bölgemiz Milletvekili İbrahim Halil Oral TBMM’de düzenlediği basın toplantısıyla sorunu A’dan Z’ye açıkladı.
Ne var ki; toplantıda açıklananlar yaygın basında gereği gibi yer almadı.
Basın toplantısına metinde imzaları olmasına karşın bazı oda başkanları katılmadı.
Ve görüldü ki; tuz alanlarının ihalesinin iptal ve işletmelerin mağduriyetinin giderilmesi; bir milletvekilinin, birkaç oda başkanının ve özveriyle çırpınan Ercan Ertürk Alıcıoğlu’nun çabasıyla sonuçlanamaz.
Başta Belediye Başkanı olmak üzere, AKP ile birlikte tüm siyasi partilerin İlçe Başkan ve yöneticilerinin, meslek kuruluşları ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin, kamuoyunun da desteğini alarak sorunu sahiplenmesi, lafla değil ama gerçek anlamda ellerini değil gövdelerini taşın altına koymasıyla sonuç alınabilir. Başka türlü hedefe ulaşmak mümkün değildir.
13 ?ubat 2020
YORUM YAZ

Yazara ait diğer köşe yazıları
YAZARLAR
-
MUSTAFA YÜCEL
Mustafa Yücel yazılarına bir süre ara verdi
SON YORUMLANANLAR
-
Olayla ilgili bir kişi tutuklandı
Olayla ilgili bir kişi tutuklandı...
-
Ticaret Odası'ndan açıklama
Ticaret Odası'ndan açıklama...
-
82 yaşında yaşamını yitirdi
82 yaşında yaşamını yitirdi...
-
Projede ilk adım atıldı
Projede ilk adım atıldı...
-
Ankara’da ?ereflikoçhisar Rüzgarı Esecek
Ankara’da ?ereflikoçhisar Rüzgarı Esecek...
ilancomtr
Emekçioğlu

?.K.YEM

Tekin İnşaat

Yıldırım İnşaat

Hazır beton
Muammer'in Yeri

TEKEL ve TOPRAK MHSULLERI OFISI,dev tekel kurulusu alasagi edildi özel sektör,güzel sektöre peskes cekildi,calisanlari taru mar edildi cagin köle maasi olan Askari ücrete tabi tutuldu bunla hizini almiyan cikarcininoglu tuzuda güzel sektöre ikaram etti sereflikochisar,in can damarlarini kestiler,ilcede göc basladi kimin ömründe,bunuda azbulan vurguncu Toprak mahsülleri ofüsüne saldirdi al asagi etti onunda calisanlari köle ücretine tabii tutuldu sereflokochisar,in filanca köyünde cifti 5 ton mahsülünü Aksaraya veya sahireci amcanin kiytirik kantaina mahkum birakildi.bunlar yapilirken siyasi partiler,STK sadece seyirci kaldi halk zavalli kendini koruyamiyor güzelde bu ilcede kaymakam belediye baskani kimin icin varlar,kimin hizmeti icin maaslarini aliyorlar örgütlenin elinizde alinanlari bir,bir geri alin.ankarada size yardim edecek insaniniz va