12 ?ubat 2020,?14:37 -?Anasayfa // GÜNCEL HABERLER Haberi yazdır
İYİ Parti İbrahim Halil Oral’ın TBMM’de düzenlediği Tuz alanları le ilgili basın toplantısında Ercan Ertürk Alıcıoğlu da bir konuşma yaptı.
Tuz Alanlarıyla ilgili ihalenin iptal edilmesiyle müteşebbislerin mağdur edildiği, İlçe ve Ülke ekonomisinin sarar gördüğü ve tuz fiyatlarının aşırı yükseldiği gibi konulara değinen sorunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ulaştırılması için yoğun çaba sarfeden Alıcıoğlu’nun TBMM’deki konuşması şöyle:
Sayın basın, bizler Başkentimiz Ankara’nın İlçesi ?ereflikoçhisar’ın kalkınmada, sanayide, ekonomide ve kültürel anlamda ilerlemesinde bununla birlikte Türkiye’nin küçük bir örneği olmasında çalışan Sivil Toplum Kuruluş Başkanları ve Yöneticileriyiz.
İlgili kurumlara ulaştırmaya çalıştığımız bu konu şahıslar, kişiler, şirketler ya da menfaat gruplarıyla ilgili değildir. Doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve bu Ülkenin bir ilçesi olan ?ereflikoçhisar’ı ilgilendirmektedir.
2006 yılında tekelin özelleştirilmesiyle başlayan ve bugüne kadar devletin çeşitli bürokratik kademelerine (Bakanlık, müsteşarlık, rekabet kurum, MİGEM gibi) ulaştırılmaya çalışılsa da sonuç alınamayan bir sorunu aktarmaya çalışacağız.
Ülkemizin yeni geçtiği ve yerli yerine oturulmaya çalışılan başkanlık sisteminde yegane çözüm merciinin makamınız olduğuna emin olduğumuz için sorunu bu kanaldan tarafınıza ulaştırma gayretindeyiz.
İlgili kurumlara ulaştırmaya çalıştığımız bu konu şahıslar, kişiler, şirketler ya da menfaat gruplarıyla ilgili değildir. Doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ve bu Ülkenin bir ilçesi olan ?ereflikoçhisar’ı ilgilendirmektedir.
2006 yılında tekelin özelleştirilmesiyle başlayan ve bugüne kadar devletin çeşitli bürokratik kademelerine (Bakanlık, müsteşarlık, rekabet kurum, MİGEM gibi) ulaştırılmaya çalışılsa da sonuç alınamayan bir sorunu aktarmaya çalışacağız.
Ülkemizin yeni geçtiği ve yerli yerine oturulmaya çalışılan başkanlık sisteminde yegane çözüm merciinin makamınız olduğuna emin olduğumuz için sorunu bu kanaldan tarafınıza ulaştırma gayretindeyiz.
2006 yılında Tuz Gölü üzerinde kurulu üç ayrı üretim tesisi ve sahası, üç ayrı firma tarafından alındı. Bu işletmelerden ikisi ilçemiz ?ereflikoçhisar’da bulunan kaldırım ve kayacık, üçüncüsü Konya ili Cihanbeyli ilçesinde bulunan Yavşan tuzlalarıdır.
Sayın basın, özelleştirme karşıtı değiliz ancak özelleştirmeyle serbest rekabet ortamı oluşması beklenirken üç firma rekabet kurulu müdahalesi endişesiyle 25-50 krş farkla devletin o gün 27 TL olan tuz satış fiyatını, devir sözleşmesinin imzalandığı gün yaklaşık 40 TL’ye yükselttiler. Ülkemizde serbest ticaret olduğu anlayışıyla ilçe olarak buna da bir itirazımız olmadı.
Tüm bu olumsuzluklar yaşanırken İlçemizde 30’a yakın fiilen tuzculuk yapan esnaf sayısı 8-9’a düştü ve nihayetinde bahse konu iki tuzla arasındaki tuz üretimi yapılabilecek 10 km alan 10 saha halinde 2011 yılında MİGEM tarafından ihaleye çıkarıldı. Sağ ve sol yanlarında devletin özelleştirmeyle verdiği işletmeler olduğu için ikisi ilçemizden olmak üzere ülkemizin farklı bölge şehirlerinden firma ve konsorsiyumlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun bir kurumu olan MİGEM’e güvenerek ihalede bu sahaların her birini o günün şartlarında yaklaşık 36 milyon dolar karşılığında aldılar. Aynı yıl bunların 5-6 tanesi devletin geçmişte yaptığı ve dünyada da tuz üretimi için geçerli bir yönetim olan 58 milyon dolar maliyetli havuzlama sedde yapımını tamamlayıp 18 ay tuz üretimi yapıldı. Böylece iki üreticinin 2012 yılında 60 TL’ye kadar çıkardıkları tuz fiyatları birkaç ay içinde 18-20 TL’ye kadar indi.
Sayın basın, çözümlenemeyen sorun burada başladı. İlçemizdeki iki üretici önce bilirkişi marifetiyle çözümü bloke etti. İdare mahkemelerinin o dönemdeki? FETÖ/PYD yapılanmasını destekleyen hukukçularının kararı ile üstü kapatıldı. Yine dönemin FETÖ/PYD yapılanmasıyla Danıştay hakimlerinin ihaleyi iptal kararı ile ertesi günü üreticiler 18-20 TL olan tuz fiyatını, tekrar 60 TL/tona takip eden 3 yıl içinde de 95 TL/Ton seviyesine çıkarmış, bugün itibariyle de üretimlerinde tek kuruş ithal girdi olmamasına rağmen 135 TL /ton seviyesine çıkarmışlardır. Bunun sonucunda bireysel tüketiciler, üretim süreçlerinde tuz kullanan, kimya, tekstil, gıda gibi sektörlerde faaliyet gösteren firmalar ve devletimizin kurumları (karayolları, belediyeler, et balık kurumu, MKE vb) fahiş fiyatlarla bu ürünleri almak suretiyle kamu zararı oluşturmuşlardır.
Sayın basın, özelleştirme karşıtı değiliz ancak özelleştirmeyle serbest rekabet ortamı oluşması beklenirken üç firma rekabet kurulu müdahalesi endişesiyle 25-50 krş farkla devletin o gün 27 TL olan tuz satış fiyatını, devir sözleşmesinin imzalandığı gün yaklaşık 40 TL’ye yükselttiler. Ülkemizde serbest ticaret olduğu anlayışıyla ilçe olarak buna da bir itirazımız olmadı.
Tüm bu olumsuzluklar yaşanırken İlçemizde 30’a yakın fiilen tuzculuk yapan esnaf sayısı 8-9’a düştü ve nihayetinde bahse konu iki tuzla arasındaki tuz üretimi yapılabilecek 10 km alan 10 saha halinde 2011 yılında MİGEM tarafından ihaleye çıkarıldı. Sağ ve sol yanlarında devletin özelleştirmeyle verdiği işletmeler olduğu için ikisi ilçemizden olmak üzere ülkemizin farklı bölge şehirlerinden firma ve konsorsiyumlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun bir kurumu olan MİGEM’e güvenerek ihalede bu sahaların her birini o günün şartlarında yaklaşık 36 milyon dolar karşılığında aldılar. Aynı yıl bunların 5-6 tanesi devletin geçmişte yaptığı ve dünyada da tuz üretimi için geçerli bir yönetim olan 58 milyon dolar maliyetli havuzlama sedde yapımını tamamlayıp 18 ay tuz üretimi yapıldı. Böylece iki üreticinin 2012 yılında 60 TL’ye kadar çıkardıkları tuz fiyatları birkaç ay içinde 18-20 TL’ye kadar indi.
Sayın basın, çözümlenemeyen sorun burada başladı. İlçemizdeki iki üretici önce bilirkişi marifetiyle çözümü bloke etti. İdare mahkemelerinin o dönemdeki? FETÖ/PYD yapılanmasını destekleyen hukukçularının kararı ile üstü kapatıldı. Yine dönemin FETÖ/PYD yapılanmasıyla Danıştay hakimlerinin ihaleyi iptal kararı ile ertesi günü üreticiler 18-20 TL olan tuz fiyatını, tekrar 60 TL/tona takip eden 3 yıl içinde de 95 TL/Ton seviyesine çıkarmış, bugün itibariyle de üretimlerinde tek kuruş ithal girdi olmamasına rağmen 135 TL /ton seviyesine çıkarmışlardır. Bunun sonucunda bireysel tüketiciler, üretim süreçlerinde tuz kullanan, kimya, tekstil, gıda gibi sektörlerde faaliyet gösteren firmalar ve devletimizin kurumları (karayolları, belediyeler, et balık kurumu, MKE vb) fahiş fiyatlarla bu ürünleri almak suretiyle kamu zararı oluşturmuşlardır.
Belirtmek isteriz ki, ne sektörle ne de anılan kurum ve şirketlerde bir bağımız vardır. Ülkemizin yeni geçmiş olduğu başkanlık sisteminde yayınlanacak bir KHK ile kamu menfaati ve hedeflenen serbest rekabet ortamının oluşmaması nedeniyle 2011 yılında gerçekleştirilen ihaleyle sahaların sahibi olan ve sahalara havuzlama ve yatırım yapan 5-6 firmanın açtıkları tazminat davasından vazgeçmemeleri şartıyla, işletme izinlerinin verilmesi halinde;
1-Devletin kurumları (karayolları, belediyeler vb.) kullandıkları yaklaşık bir milyon ton tuzu şuan aldıkları fiyatın üçte birine alacaklardır.
2-Yaklaşık 1.200 kişi direkt 3000 kişide dolaylı olarak istihdam olanağına kavuşacaktır.
3-10 sahayı yaklaşık 36 milyon dolara ihale eden MİGEM 60.000 milyon doları aşan tazminat riskinden kurtulacaktır.
4-Bütün bunların getirisi olarak devletimizin hazinesine direkt ve endirekt yılda yaklaşık 100 milyon dolar ek girdi sağlanacaktır.
2-Yaklaşık 1.200 kişi direkt 3000 kişide dolaylı olarak istihdam olanağına kavuşacaktır.
3-10 sahayı yaklaşık 36 milyon dolara ihale eden MİGEM 60.000 milyon doları aşan tazminat riskinden kurtulacaktır.
4-Bütün bunların getirisi olarak devletimizin hazinesine direkt ve endirekt yılda yaklaşık 100 milyon dolar ek girdi sağlanacaktır.
15 Temmuz 2016 tarihinden önce bloke edilen bu sorunla ilgili tüm kayıtlar MİGEM’de mevcuttur.
Bilirkişiler, İdare Mahkemeleri ve Danıştay kararlarında imzası bulunan Hakimler, Röportörler ve Profesörlerden kaç tanesi tutuklu, kaç tanesi hükümlü, kaç tanesi görevlerinden el çektirildiği bilinmemektedir.
Sorunun bir KHK ile çözülmesi halinde yukarıda bahsettiğimiz 4 maddelik tasarruf, kazanç ve istihdamın yanında TÜİK’in fiyat endeksi madde sepetinde 160.sıradaki tuz kaleminin 135 TL olan güncel fiyatın 45/50 TL seviyesine düşmesinin de şuan yürüttüğümüz topyekün enflasyonla mücadele sürecine ciddi katkı sağlayacağına eminiz.
Sorunun bir KHK ile çözülmesi halinde yukarıda bahsettiğimiz 4 maddelik tasarruf, kazanç ve istihdamın yanında TÜİK’in fiyat endeksi madde sepetinde 160.sıradaki tuz kaleminin 135 TL olan güncel fiyatın 45/50 TL seviyesine düşmesinin de şuan yürüttüğümüz topyekün enflasyonla mücadele sürecine ciddi katkı sağlayacağına eminiz.
Çözüm iradeniz için şimdiden teşekkür eder, saygılarımızı arz ederiz?
?????? 13 ?ubat 2020
Yönetici tarafından yazılan bu haber, 344 defa okunmuştur.
YORUM YAZ
BU HABER İÇİN HENÜZ YORUM EKLENMEMİ?TİR.

Diğer GÜNCEL HABERLER Haberleri
TümüYAZARLAR
-
MUSTAFA YÜCEL
Sorunu sahiplenmek...
SON YORUMLANANLAR
-
Altaylı Uğur Işılak'ı eleştirdi
Altaylı Uğur Işılak'ı eleştirdi...
-
İlgisizlik İlçemize yakışmıyor
İlgisizlik İlçemize yakışmıyor...
-
Doğalgaz tüp esnafını da olumsuz etkiledi
Doğalgaz tüp esnafını da olumsuz etkiledi...
-
?ubat Ayı Meclis Toplantısı Yapıldı
?ubat Ayı Meclis Toplantısı Yapıldı...
-
7'den 70'e herkes gidiyor
Kütüphanenin ziyaretçi sayısı iki kat arttı...
EN ÇOK TIKLANANLAR
-
Yakalanan şahıslar adliyeye sevk edildi
Uyuşturucu içerken yakalandı...
-
Vefat Edenler / 13 ?ubat 2020
Vefat Edenler / 13 ?ubat 2020...
-
İmar Planı Yeniden Düzenleniyor
İmar Planı Yeniden Düzenleniyor...
-
Daima halktan, haktan ve emekten yana olacağız
Daima halktan, haktan ve emekten yana olacağız...
-
İlçemiz nüfus dağılımı
İlçemiz nüfus dağılımı...
ilancomtr
Emekçioğlu

?.K.YEM

Tekin İnşaat

Yıldırım İnşaat

Hazır beton

Muammer'in Yeri
