06 Kasım 2019,?14:15 -?Anasayfa | Yazarlar Haberi yazdır
Neydi bir zamanlar..
Futbolla yatar, futbolla kalkardık.
Kendimiz sporla ilgilenmesek, her hangi bir spor dalına ilgi duymasak da, mutlaka taraftarı olduğumuz bir takım vardı ve tuttuğumuz takımın oyuncularını yakından takip eder, maçlarını radyolardan, son dönemlerde de televizyonlardan izler, galibiyetlerinde sevinç gösterileri yaparken, yenilgi halinde üzülür, kızar, kendimize göre eleştiriler yapardık.
Uzunca bir dönem hastalık döneminde bir taraftardım.
İlkokul 3-4. sınıftan itibaren Galatasaray’ı tutar, bazen iyi niyetli davetlerle, bazen zorlamalarla, bazen de bir avuç çekirdek, leblebi ile çevremdeki arkadaşları da Galatasaraylı yapmak için çaba gösterir, çoğunlukla da başarılı olurdum.
Galalatasaraylılık tutkusu çok uzun yıllar en üst düzeyde devam etti.
Özellikle Fenerbahçe ve Beşiktaş ile olan derbi maçlarının, Avrupa ?ampiyonluğu ve UEFA kupa maçlarının günler öncesinde heyecan doruk noktaya ulaşır, maç günü sabahtan itibaren, başka hiçbir iş konu yokmuş gibi hep maçı ve olası sonuçlarını düşünürdüm.
Öyle günlerde günler, saatler geçmez olurdu.
Sadece Galatasaray’ın değil, diğer kulüplerimizin avrupa kupalarındaki maçlarında ve Milli Takımım katıldığı turnuvalarda da aynı ilgiyi, heyecanı duyar, galibiyetlerde mutlu olurken, yenilgilerde hayal kırıklığı yaşardım.
Son bir kaç yıl içinde futbola olan düşkünlüğüm azaldı, Galatasaray’a olan bağlılığım ve diğer takımlarımızın avrupa? kupalarındaki maçlarına duyduğum ilgi azaldı.
Milli takımın maçları dışında ne Galatasaray’ın maçları, ne de derbiler beni heyecanlandırmaz oldu.
En son Beşiktaş derbisi.
Kim kazanmış, nasıl kazmış, fark varmıymış gibi sonuca ilişkin değerlendirmeleri gazetelerin ertesi günkü spor sayfalarında, televizyonların spor proğramlarında yüzeyden okuyup, geçtik.
Niye böyle oldu?
Taraftarlıktan neden soğudum, tuttuğum takımın maçları, sonuçlarına karşı ilgisizliğimin sebebi neydi?
Diğer takımlarımızın avrupadaki maçlarına karşı neden duyarsızlaşmıştım?
Nedenini düşünürken gerek taraftarı olduğum Galatasaray’da, gerekse diğer takımlarımızda isimlerinin dışında çok şeylerin değiştiğini gördüm.
Bir maçta kadroda yer alacak, sahaya çıkacak yabancı oyuncu sayısındaki sınırlamanın kalkmasından sonra tuttuğum takım isimlerini hiç hatırlamadığım, bir tanesini bile aklımda tutamadığım on, onbir yabancı oyuncuyla sahaya çıkmaya başlayınca bendeki taraftarlık duygusu erezyona uğramaya başlamış, eskinin ilgisi, heyecanı, coşkusu yerini duyarsızlığa bırakmıştı.
Hani günümüzde en yetkili ağızlardan, onların taşradaki uzantılarına kadar herkesin ağzında çiğnenen; “yerli ve milli? diye bir sakız var ya.
Hani bu söyleme rağmen, özelleşirme adıyla tamamen zıddı bir uygulama var ya.
Hani; kendi kendine yeten, üretimiyle kendi kendini doyuran yedi ülkeden biriyken dünyadaki hemen her ülkeden yiyecek ithal eden bir ülke olduk ya..
Hani “yerli ve milli silah sanayimiz gelişiyor? derken bir yandan ABD’nin diğer yandan Rusya’nın gönlünü hoş tutmak için uçaklarımızı, füzelerimizi onlardan alıyoruz ya..
Hani alışveriş merkezleri yabancı tekelerin eline geçti de, bakkal amcamız yok oldu ya..
Hani bankalarımızın, sigorta şirketlerimizin büyük çoğunluğu yabancıların elinde, demirçelik, çimonta fabrikalarımız, limanlarımızın kontrolü işletmesi yabancıların elinde ya..
Hani en çok öğündüğümüz sağlıktaki şehir hastanelerinin, ulaşımdaki boğaz köprülerinin, tünellerin, otobanların, hava alanlarının işletmeleri yabancı ortaklı konsersiyumların elinde, buralardan sağlanan gelirler yabancıların kasasına akıyor ya..
Yani her şey yabancıların eline geçti ya.
İşte spor kulüplerimiz de isim olarak bizim gibi görünse de, kadro itibariyle yabancıların eline geçti ya..
Üzüntüm bundan, ilgisizliğim bundan, yok olan heyecanım, coşkum bundan.
Çocukluğumun, gençliğimin, orta yaş sonrası dönemin Galatasaray’ından günümüzde eser kalmadığı için hasta taraftarlık dönemim yerine durağanlığa bıraktı ve böyle oldu diye hiç pişman değilim.
?? 7 Kasım 2019
YORUM YAZ
BU HABER İÇİN HENÜZ YORUM EKLENMEMİ?TİR.


Yazara ait diğer köşe yazıları
YAZARLAR
-
MUSTAFA YÜCEL
Mustafa Yücel yazılarına bir süre ara verdi
SON YORUMLANANLAR
-
Ticaret Odası'ndan açıklama
Ticaret Odası'ndan açıklama...
-
Projede ilk adım atıldı
Projede ilk adım atıldı...
-
Ankara’da ?ereflikoçhisar Rüzgarı Esecek
Ankara’da ?ereflikoçhisar Rüzgarı Esecek...
-
Olayla ilgili bir kişi tutuklandı
Olayla ilgili bir kişi tutuklandı...
-
İbrahim Çiftçi'nin konuşması kongreye damga vurdu
İbrahim Çiftçi'nin konuşması kongreye damga vurdu...
ilancomtr
Emekçioğlu

?.K.YEM

Tekin İnşaat

Yıldırım İnşaat

Hazır beton
Muammer'in Yeri
