‘Cihan Pehlivanı’ unvanlı bu koca yiğit, öyle bir güreşirmiş ki, rakiplerini çok hızlı bir şekilde tuş edermiş.

Kurtdereli Mehmet, Cihan Şampiyonu unvanı aldığı turnuvanın başlangıcında, organizatörlerden çok ilginç bir teklif almış;

‘Sen demişler, öyle güçlüsün ki, mindere çıktığın anda rakiplerinin sırtını yere vuruyorsun. Ama bak biz bu kadar masraflar ettik, burada bu kadar seyirci toplandı. Sen rakiplerini yine yen, ama güreşi biraz uzun tut, seyirci de zevk alsın.’

Karşılığında kendisine öyle bir para önermişler ki, gariban bir köylünün ömründe göremeyeceği bir miktar. Serde yenilmek de olmadığına göre, bizimki bu masum hile teklifini kabul etmiş.

‘Güreşirken bütün Türk milletini arkamda hisseder ve onun şerefini korumak için her şeyi yapardım’ diyen bu yiğit pehlivan, mindere çıkıp da seyircinin coşkusunu ve sallanan şanlı bayraklarımızı görünce sözünü unutup, rakiplerini her zaman yaptığı gibi hızlı bir şekilde bir tuş edip, Cihan Şampiyonu olmuş.

Sonrasında bu hikâye Atatürk’e ulaşmış ve çok da hoşuna gitmiş. Ve;

“Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda da ahlaklısını severim” sözünü ilk kez kullanarak, kendi şahsi hesabından o gün için çok önemli bir miktar olan 1.000 TL’lik bir İş Bankası çeki göndermiş ödül olarak.

Çeki alan Kurtdereli, bankaya çeki bozdurmaya gidince, Atatürk imzalı çeki gören banka müdürü ve personeli tarafından büyük hürmet ve ikramla karşılanmış. Çaylar, kahveler içilirken, bir yandan prosedürler yerine getirilip, çekin karşılığı 1.000 TL ödenmiş. Fakat bizim Kurtdereli bir türlü gitmemekte.

Sebep de çekin kendisinde kalacağını sanmasıymış. Banka müdürü kendisine prosedürü anlatmış, çeki verirsin, paranı alırsın, biz de onu arşivimizde saklarız, şeklinde açıklama yapmış.

Ama demiş Kurtdereli, ‘Onun üzerinde Atatürk’ün imzası var.’ Tekrar prosedür böyle diye açıklama yapmış banka müdürü. O zaman, demiş Kurtdereli, ‘Alın paranızı, verin çekimi!’



     1 Şubat 2018

Yönetici tarafından yazılan bu haber, 28594 defa okunmuştur.