25 Haziran 2015, 10:03 - Anasayfa // Hikaye Haberi yazdır
Çilli Osman da çocuk aklı ile okula bir isim buluvermişti: Güneşli Okul…
Güneş adeta dersliğin ortasındaydı. Artık tüm çocuklar okullarına ‘Güneşli Okul’ demeye başladılar.
Yanık Mustafa’da kısa sürede olup biteni herkes hayretle karşıladı. İlköğretim müdürü, Mehmet Öğretmen ilçeye geldiğinde ilkin, büyüğün kovduğu yaftalı bir öğretmeni başına sardıkları için telaşa kapılmıştı. Sonra köyün bir araya gelip Güneşli Okul’u inşa ettiğini görünce memnun oldu. Öyle ya, başka hiçbir yerde örneği olmayan, devletten kuruş almadan inşa edilmiş bir okulu olmuştu köyün. Üstelik kendi müdürlüğü döneminde… Anlatacak bir başarı hikâyesi vardı artık.
Bir büyüğün gelişi fırsat oldu müdür beye. Büyüğü doğruca alıp Yanık Mustafa’ya, Güneşli Okul’a götürdü. Okulda dersin yapılacağı ilk gündü. Köylünün kendi elleriyle yaptığı okulu gezdirdi. Mehmet Öğretmen’le tanıştırdı. Çocuklarla sohbet ettiler. Her biri yepyeni önlüklerle, ayakkabılarıyla gelmişlerdi. Börekler açıldı, ayranlar içildi. Sesi güzel bir öğrenciye türkü söyletildi. Herkes öyle mutluydu ki.
Büyüğün, aklına memnun bir şekilde okuldan ayrılacağı sıra yangın kovalarının nerde olduğunu sormak geldi. “Henüz yok.” cevabını alınca öfkeden deliye döndü. “Bu ne rezelet?’ diye bağırdı. “Bir yangın çıksa nasıl söndüreceksiniz? Bu çocukların canı sizlere emanet? Bu ne pervasızlık?” Ortalık bir anda ölüm sessizliğine büründü. Bir tek muhtarın “Doğru…” diye başlayan fakat gerisi anlaşılmayan fısıldamaları geliyordu. Mehmet Öğretmen söze girdi. “Lütfen, Haksızlık ediyorsunuz. En kısa zamanda tabi ki temin edeceğiz.” dedi. Büyük daha da hiddetlendi. Mehmet Öğretmene cevap verme gereği bile duymadı. Yüksek sesle, doğrudan müdüre konuştu. “Müdür Bey derhal bu durumun icabına bakınız!”
Müdür Bey durumun icabına tez elden baktı. Mehmet Öğretmene hitaben, bir yazı yazıldı. Öğrenci yetersizliğinden derslik açılmasına gerek olmadığı, öğrencilerin en yakın köye yönlendirilmesinin istendiği, kendisinin de başka bir köye görevlendirildiği aktarıldı.
Böylece Güneşli Okul, açılmadan kapandı. Bir müddet muhtarın gelen ahbaplarını ağırladığı bir mekân oldu, sonra da güvercinlere yuva. Yıllarca yeniden açılacak diye bekleyen çocuklar, beklemekten usanınca pencerelerdeki ve çatılardaki camları taşlayarak kırdılar. Tüm bunlar olurken, her taşında emeği olan köylü ne muhtara ne de büyüklere bir şey diyemedi. Emekleri gözlerinin önünde çürüdü gitti de ses etmediler.
Öğretmene gelince. Yanık Mustafa’dan ayrıldıktan üç ay sonra baba oldu. Doğum haberini, köylüyle beraber yeni okulun etrafına taş duvar örerken öğrenmişti. “Eee..” dedi ordan birisi. “Kızın olmuş. Adını ne koyacan?” Mehmet Öğretmen bir müddet düşündü ve “Güneş!” dedi. “Güneş gibi aydınlık bir bahtı olsun. Etrafına aydınlık saçsın.”
İzmir – Mayıs / 2015
SON
25 Haziran 2015
Yönetici tarafından yazılan bu haber, 24753 defa okunmuştur.
YORUM YAZ

Diğer Hikaye Haberleri
Tümü
Şehir kütüphanesinden eve dönerken bunları düşünüyordu...
Tekin İnşaat
SON YORUMLANANLAR
-
Belediye İnşaat Mühendisi istifa etti
Kısa bir süre önce bir mimar ve bir avukat ile birlikte İnşa...
-
Adaylar eşit oy alınca Kızılay seçimi ertelendi
Önceki yönetimin Kızılay Genel Merkezi tarafından görevden a...
-
Yeni Tapu Müdürü göreve başladı
2015 yılında İlçemiz Tapu Müdürü Tuncer Öngün’ün tayininin ç...
-
ANMA - Turan Yeşilöz
ANMA - Turan Yeşilöz...
-
Acımızın Tarifi Yok
Gazetemiz sahibi Mustafa Yücel, yoğun bakımdaki yaşam mücade...