30 Eylül 2020, 15:49 - Anasayfa // KORİDOR Haberi yazdır
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023) çerçevesinde; eğitim başlığı altında yer alan “Politika ve Tedbirler” başlığı altında yer alan “Dünya akademik başarı sıralamalarında 2023 yılı itibarıyla en az iki üniversitemizin ilk yüz’e ve en az beş üniversitemizin de ilk beşyüz’e girmesi sağlanacaktır.” hedefi yer almaktadır.
Günümüz toplumlarının bilgi toplumu olarak adlandırılması, yaşamsal faaliyetlerini tamamen bilgiye dayalı olarak yürütmeleri ve bilgi olmaksızın bir şey üretememelerinden kaynaklanmaktadır. Toplumda bilgiyi en çok kullanan kişiler hiç şüphesiz ki bilim ile iç içe yaşayan akademisyenlerdir. Bilim insanı olarak akademisyenler, üretmek, kullanmak ve paylaşmakla yükümlü oldukları bilimsel bilgiyi doğru bir şekilde kullanıp ve üretmek sorumluluğu taşımalıdırlar
Üniversitelerimiz, alına tüm önlem ve teşviklere rağmen Bilgi üretiminden istenilen düzeyde değil. Bilgi üretiminden söz etmek devamlı bir araştırma sürecinde olmayı, araştırma süreci ise bilimsel bir yaklaşıma sadık kalmayı gerektirir. Aynı zamanda bilgi kavramının da insanlık için anlamlı hale getirilmesi sürecinin bir adım öteye taşınmasının yolunu açan bilim, bu kimliğe akademik bilgi üretimi ile erişir.
Ülkemizde yükseköğretim kurumları gerek devlet gerekse vakıf üniversiteleri bakımından çok ciddi sayılara ulaşmış olsa da, bakıldığında belirli başlı üniversitelerimiz haricinde çoğu yükseköğretim kurumunun dünya sıralamasında adı geçmiyor! Bu durum üniversitelerin yeni kurulmuş olması, öğretim üyesi sayısının yetersiz olması, araştırma altyapısının zayıf olmasıyla açıklanacak bir durum değildir!
Akademik dünyanın üyesi olan akademisyenlerin en temel görevi bilimin ilerlemesi, gelişmesi ve bir sonraki çalışmalara yol göstermesi için bilimsel bilgi üretmektir.
Son yıllarda bu konularda bir farkındalık yaratma çabasıyla üniversitelerde rekabetçi bir yapının oluşması, üniversiteler arasında küçük çekişmelerin olması gayet normal karşılanmalıdır.
Kamu, özel sektör, üniversiteler ve STK’lar arasındaki işbirliği geliştirilerek yükseköğretim kontenjanlarının arz-talep dengesi ve eğitim-istihdam bağlantısını dikkate alarak belirlenmesi, yükseköğretim sisteminin uluslararası rekabet gücünün artırılması ve hesap verebilirliğinin güçlendirilmesi ihtiyacı vardır.
Üniversitelerin, üretilen bilginin değere dönüştürülmesi sürecinde aktif rol aldığı, sanayi ve kamuyla yakın işbirliği içerisinde olduğu girişimci üniversite modeline doğru bir geçiş yaşanmaktadır. Dünyada yer tutmak istiyorsak üniversiteler en önemli işlevi görecektir.
Alıntı Yapılan Kaynaklar:
http://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2019/07/On-Birinci-Kalkinma-Plani.pdf
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/355319
Güneş
Umut yoksa sevdalanmak için…
Neden her gün yeniden doğuyorsun?
İçimdeki bulutların arasından, güneş!
(Benim Adım V)
1 Ekim 2020
Yönetici tarafından yazılan bu haber, 12270 defa okunmuştur.
YORUM YAZ
Diğer KORİDOR Haberleri
Tümü
Önce bağımsızlık… Trablusgarb ve Balkan Savaşlarıyla felaket yakalanan Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı ile de tam anlamıyla çöküş haline girmişti.
Tekin İnşaat
SON YORUMLANANLAR
-
Belediye İnşaat Mühendisi istifa etti
Kısa bir süre önce bir mimar ve bir avukat ile birlikte İnşa...
-
Adaylar eşit oy alınca Kızılay seçimi ertelendi
Önceki yönetimin Kızılay Genel Merkezi tarafından görevden a...
-
Yeni Tapu Müdürü göreve başladı
2015 yılında İlçemiz Tapu Müdürü Tuncer Öngün’ün tayininin ç...
-
ANMA - Turan Yeşilöz
ANMA - Turan Yeşilöz...
-
Acımızın Tarifi Yok
Gazetemiz sahibi Mustafa Yücel, yoğun bakımdaki yaşam mücade...
Şiirlerini yazarken...
ünüverisite halk arasindaki bilgi iletisimi sivil toplum kuruluslari yapa bilirmi.sereflikochisarda bir cok sivil toplum kurulusun subeleri var,bu kurumlar kendi alaninda bu görevi yapabilirmi.Tarimda ,sanayida,ticarette,bilhassa sereflikochisar su anki haliyle tarima cok Uygun görünüyor,hayancilik,sirketler halinde olmali,mesela tavukculuk yok gibi düsünende yok gibi.hayvancilikta ankaranin en gelismemisi serefli kochisardir.
Ünüverisite Bilgi deposunun cok hizli birsekilde tabana yayilmasi bölgenin cevresini degistirecektir.Mesela sulu tarim konusuluyor ama hareket yok,kizilirmak havzasinda olan kochisar sulu tarimda payina düseni alamiyor,yani istek cok ama taleb eden yok gibi.kochisar geri kalmis gidin bakin kochisarli bir firinci dahi bulamazsiniz.
iste buyolun acila bilmesi icin sivi toplum ve ünüverisite is birligi diyorum.güven ve istek önemli