14 Ekim 2020, 14:13 - Anasayfa // KORİDOR Haberi yazdır
Şimdilerde kiminle konuşsanız şu 2020 bir gitse de kurtulsak diyor. Önceleri yılsonuna doğru kurulan bu cümle bu yıl korona virüsü pandemisinden dolayı erken söylenir oldu. Umut işte, insan umut ediyor, rakamlar değişirse her şey değişecek sanıyor. Sanki sil baştan yeniden yaşayacağız hayatı, dünya hiç kirlenmiş olmayacak ve biz tertemiz bir güne uyanacağız. Ya tutarsa!
Dünyada insanın var olması için gerekli her şeyi biz yorduk ve bozduk. Önce doğanın dengesini bozduk. Dünyaya, doğaya o kadar hoyrat davrandık ki, korona virüs gibi ürkütücü hastalıkların çıkmasına şaşırmamak lazım.
Beton yığınından binalar inşa ettik, insanlar yaşasın, herkes daha üst bir kat için yarışsın, yukarıdan baksın diye. Gizlisi saklısı kalmadı hiçbir şeyin, artık herkesin zayıflığını internet üzerinden biliyorduk. Evler akıllı olduktan sonra komşulara da ihtiyaç duymadık. İyilik yapmaya çalışsan bile bundan nem kapan insanlar var artık. Herkes herkese kötülük yapacakmış gibi gelmeye başladı. İyiliği, komşuluğu kaybettik. Artık her şey sanal âlemde dönmeye başladı. Kendi ellerimizle kendimizi köşeye sıkıştırdık.
Kısaca kendimiz ettik kendimiz bulduk… Şimdi bedelini ödüyoruz.
Şereflikoçhisar’ın Teberleri
Geçen günlerde ilçemizde yaşayan Teberler ‘’Yetkililer Sesimizi Duysun, İş İstiyoruz’’ diyerek Çengel gazetesine bir açıklamada bulundular. Şereflikoçhisar’da özellikle davul ve zurnalarıyla düğünlerden bildiğimiz Teberler bugün yoksulluk pençesindeler.
Bunu hepimiz biliyoruz aslında. Zaten Teberlerin, toplam gelirlerinin çok düşük olması, düzenli ve sürekli işlerinin olmayışı, temel ihtiyaçlarını karşılayamamaları ve geçim sıkıntısı yaşamalarından dolayı Teberler çalışan yoksulardan. Özellikle bu yıl korona virüsü pandemisi düğünlerin yapılışında sınırlamalar getirdiği için Teberleri olumsuz etkiledi.
Düğünler, eğlenceler olmayınca Teberlerinde gelirleri kesilmiş oldu. Bu insanlar düğünlerde aldıkları parayla bir yıl geçimlerini sağlıyorlardı. Bugün bırakın bir yılı bir haftayı nasıl geçireceğiz diye düşünüyorlar.
Sahip oldukları mesleği yapma imkânı ve bu meslekten elde ettikleri kazançları hızla azalırken, gelir seviyelerinin düşüklüğü ve maruz kaldıkları önyargılar da düzenli bir işe sahip olmamaları, geçim sıkıntılarını her geçen gün artırıyor. Teberlerin düzenli gelir sağlayacak imkânlar oluşturulmalıdır. Şereflikoçhisar her geçen gün değerlerini kaybederken buna bir de Teberler eklenmesin.
İsterdim
Toprağa düşen tohumların anahtarı ile
Doğayı açmak istedim.
Sözcüklerin güçlü anahtarı ile
Katılaşmış yürekleri açmak istedim.
Hoşgörünün anahtarı ile
Huzuru açmak istedim.
Eski söylencelerin anahtarı ile
Bugün açmak istedim.
Kehanetlerin anahtarı ile
Geleceği açmak istedim.
Daha neler neler isterdim!
(Benim Adım V)
15 Ekim 2020
Yönetici tarafından yazılan bu haber, 21259 defa okunmuştur.
YORUM YAZ
Diğer KORİDOR Haberleri
Tümü
Önce bağımsızlık… Trablusgarb ve Balkan Savaşlarıyla felaket yakalanan Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı ile de tam anlamıyla çöküş haline girmişti.
Tekin İnşaat
SON YORUMLANANLAR
-
Belediye İnşaat Mühendisi istifa etti
Kısa bir süre önce bir mimar ve bir avukat ile birlikte İnşa...
-
Adaylar eşit oy alınca Kızılay seçimi ertelendi
Önceki yönetimin Kızılay Genel Merkezi tarafından görevden a...
-
Yeni Tapu Müdürü göreve başladı
2015 yılında İlçemiz Tapu Müdürü Tuncer Öngün’ün tayininin ç...
-
ANMA - Turan Yeşilöz
ANMA - Turan Yeşilöz...
-
Acımızın Tarifi Yok
Gazetemiz sahibi Mustafa Yücel, yoğun bakımdaki yaşam mücade...
teberlerin mutlaka resmiyette bir ismi olamali,dernek gibi,mesela teber kültürünü yasatma,gelistirme gibi bir sey olabilir,bankada bir hesablarin olmasi ve hesabin sorumlulari,yani bir ünvanlari olmali mesela bir cay ocagi gibi bir yerleride olabilir.yurt disinda yasayan sereflikochisar lilara ulasmanin imkanlarini arasinlar bende ulasa bildigim kadariyla Internet üzeri caba sarf edecegi.teberlerin maddi sorunlarini gecici degil kalici olarak cözülmeli,Cocuklarin okul sorunlari dahil,türkiyede sivil toplum kurumlarinda da destek istene Bilir,mesela sendikalar,diger sivil toplum kuruluslari! bu insanlar bizim var olan sorunlarida bir yerde bizim dir.ama eli kolu bagli duvar dibinde bekleyen insanlari sev miyorum sorun cözecek insanlar hemen önde yer almari insani bir duygudur